Merhaba değerli okurlar,
Ben Beslenme ve Diyet Uzmanı Ersin Özdemir. Bundan böyle her hafta yazılarımla, gazeteci Didem Seymen’in katkılarıyla sizlerle olacağım.
Kendim 2015 yılında tip 1 diyabet (şeker hastalığı) tanısı aldım ve ilk yıllar ‘Neden ben?’ diye çoğu kez isyan ettiğim hastalığım ile şimdi birer arkadaş olduk ve ben sağlıklı beslendikçe vücudum ve diyabetim bana yardımcı oldu.
Bugün ülkemizde beslenme konusunda gerek sosyal medyadan gerek işin ehli olmayan insanlardan kaynaklı çok fazla bilgi kirliliği mevcut. Gelin hep birlikte düzenli aralıklar ile bu yanlış bilgileri düzeltelim. Bu haftaki yazımın konusu; ‘GECE YEMEK YEMEZSEN, VÜCUDUN YAĞLARINI YER’
Belli bir dönem çok popüler olan 3 ana, 3 ara öğün beslenme modellerinde maalesef ki insanların algısı sürekli ‘Yemek saatim geldi’, ‘Aman ara öğünümü yapayım’ oldu. Hatta sabah kahvaltı yaparken öğlen yemeğinde ne yiyeceğini düşünen insanlar haline getirdi. Bu tarz davranışlar bizim menfaatimize değil.
VÜCUDUMUZ GEÇ SAATTE YEMEYE MÜSAİT DEĞİL!
Bizler beslenme konusunda atalarımız ile aynı genleri taşımaktayız. Şimdi gözlerinizi kapatıp atalarımızın hayat tarzını düşünelim; gündüz mağaradan çık, av peşinde koş, gün içinde sürekli hareket halinde ol, akşam olduğunda da mağaraya çekil. Tekrar yemek yeme olayı yok. Hatta elektrik yok telefon, tablet, bilgisayar yok, dinlen ve ertesi güne hazırlan. İşte bizler de atalarımız ile aynı genlere sahip torunlarıyız. İnsan vücudu geç saatlerde yemek yemeye müsait değildir.
İNSÜLİN HORMONU GÜNEŞE ODAKLI ÇALIŞIR
Hepimizin sindirim enzimleri, hormonları güneşe odaklı çalışır. ‘Gündüz güneş varken sindirim enzimlerim çok, güneş batınca sindirim enzimlerim yok’. Çünkü vücudumuzun hafızasında gece mağaraya çekilip yemek yiyemeyen dedemiz/ninemiz kayıtlı. Güneş varken yediğimiz elma bize şifa olurken, gece yediğimiz elma karaciğer yağlanması yapabilir. Özellikle şekeri metabolize eden insülin hormonu güneşe odaklı çalışır, gündüz daha verimli kullanılan insülin akşam saatlerinde aynı verim ile kullanılamaz.
ÇÖP GIDALARDAN UZAK DURUN
Eğer dinç hissetmek ve kilo vermek istiyorsak akşam yemeklerini hafif ve doğal, işlenmemiş olarak yemeli, yemekten sonra keyfi olarak özellikle kan şekerini zıplatacak ÇÖP GIDALARDAN (gofret, çikolata, bisküvi, hazır sütler, dondurmalar, endüstri ekmekleri) uzak durulmalıdır.
AKŞAMLARI VÜCUT DİNLENDİRİLMELİ
Gece yemeye devam ettikçe vücut sindirim ile uğraşmaya devam edecek hem de elindeki oyuncular sindirim enzimi, hormon vb. azalmış durumdayken, gece sindirim ile uğraşılacağı için deşarj olma, dinlenme, yağ yakma, kanser gibi hasarlı hücreleri yakalama, beynin resetlenmesi gibi aklınıza gelebilecek her türlü olay aksamaya başlayacak. Akşam yemeğinden sonra gereksiz yemeyi bırakıp vücudunuzu dinlenme moduna sokarsanız ve meşgul etmezseniz; her türlü konuda daha iyi hissedeceğinize eminim.
OKİNAWA YERLİLERİNİ ÖRNEK ALMALIYIZ, BATIYI DEĞİL
Dünyada en uzun ve en sağlıklı insanların bulunduğu Japonya’nın Okinawa yerlilerinin beslenmesine baktığınız zaman; işlenmiş yiyecek yok denecek kadar az ve yemeklerinde 4-5 çeşit yemek olmaz. Sebze, meyve ve fermente içecek ağırlıklı beslenmelerinin yanı sıra günlük aldıkları kalori miktarı bir Batı insanına kıyasla çok daha azdır. Dengeli ve yeteri yemenin şifasını bulmanız dileklerimle, o zaman kendi yazdığım bir şiir ile bitirelim.
AKŞAMDAN AKŞAMA ÇOŞANLAR
GÖBEĞİ PANTALONDAN TAŞANLAR
SİZİ GİDİ HAYLAZ TAVŞANLAR
ARALIKLI ORUÇ İLE ŞİFAYI BULANLAR
@diyabetli.diyetisyen
Güneş battıktan sonra yemek yiyoruz, ardından meyve faslı onun ardından çay faslı derken ağzımız gece yarısına kadar açık
Bizleri her zaman ve her fırsatta aydınlattığınız için çok teşekkür ederim
Ersin Hoca , bilgi ve birikimi ağır basan, motivasyonu yüksek kalpleri adeta sevgi ile kazanan biri.
Harika bilgiler, kaleminize sağlık Ersin Bey
Okuyan herkese şifa olsun