Herkese Merhaba,
Güçlü İlişki Evi yazımın ikinci kısmında sizlerle birlikteyiz.
Çift terapisi süreci, birbirine yönelmeyi sağlamada zengin bir müdahale yelpazesine sahiptir. Çiftlerin gerek seanslarda gerekse eğitimlerde edindikleri temel becerilerden biri de birbirine yönelme ile ilgilidir.
Sevgi haritaları, ilgi ve beğeniyi paylaşmak ve birbirine yönelmek; ilişkideki yakınlık, arkadaşlık ve güven ortamını sağlamada mutlaka güçlendirilmesi gereken alanlardır. Sevgi haritaları partnerlerin bireysel olarak sevildiğini tanındığını hissetmesini sağlarken; ilgi ve beğeniyi paylaşma, partnerlerin sevilme ve değerli hissetme ihtiyaçlarının karşılandığından emin olmalarını sağlamaktadır. Birbirine yönelme ise, ilişkinin keyifli, eğlenceli, destekleyici bir paylaşım haline gelmesini sağlar. Bu üç aşama güçlü olduğunda, ilişkideki tutku ve cinselliğin kalitesi, alınan tatmin artmakta, güçlenmekte ve derinleşmektedir. Yakınlık ve arkadaşlık alanlarında sorun olan ilişkiler cinsel isteksizlik başta olmak üzere, pek çok cinsel probleme neden olduğu gözlemlenmektedir.
OLUMLU BAKIŞ AÇISI BENİMSEMEK
İlişkilerde diğer saydıklarımız yolundaysa dördüncü aşama olan ‘olumlu bakış açısı’ ilişkiler için bir artı değer etkisi oluşturur. Bu aşama, ilişkinin rengini ve modunu gösteren aşamadır. Çiftlerden birinin nötr olarak sunduğu bir etkileşimi, diğer partnerin nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Şöyle ki: basit bir “Kirlideki çamaşırları yıkamayı unutmuşsun” cümlesi, bir ilişkide “Evet, unuttum, fırsatım olmadı” şeklinde yanıtlanırken, bir diğerinde “Beni kontrol etmeyi bırak!” diye cevaplanır. İlk örnek, olumlu bakış açısının baskın olduğu ilişkilerde sık yaşanırken, diğeri ise, olumsuz bakış açısı nedeniyle aniden patlayan kavgaların yaşandığı ilişkilerde yaşanır.
Olumsuz bakış açısının baskın olduğu ilişkilerde saldırı ve savunma vardır, dolayısıyla her iki partner de sürekli olarak tetikte, alıngan ve kırılmaya hazır biçimde ilişkilerini sürdürdükleri gözlemlenir. Bu ilişkilerde çiftler, aylar boyunca birbirleriyle kişisel tek bir cümle kurmamış, bağ kurma çabaları karşılıksız kalmış, birbirlerinden uzaklaşmış vaziyette yola devam ederler. Ancak yakınlıkları güçlüyse,o zaman ilişkide her iki tarafın da içinde bulunmaktan keyif aldığı mutlu bir ortam vardır . Çiftlerin hem ilişkilerine hem de birbirlerine dair oluşturdukları algı olumludur.
FARKLILIKLAR MI PROBLEM ÇIKARIYOR?
Yapılan araştırmalar çiftlerin yaşadığı problemlerin büyük kısmının onların hayata bakış açılarının, yaşam felsefelerinin ve kişilik farklılıklarından kaynaklanan problemler olduğunu göstermiştir. Bu farklılıklar maalesef bir döngü halinde tekrarlayan problemlere neden olmaktadırlar.
Güçlü ilişki evinin bu aşaması, çözülebilir problemlerle ilgilidir. Bu problemleri çözebilmek için ise, çiftlerin yumuşak başlangıç yapabilmesi, tartışmalarında mahşerin dört atlısından uzak durabilmesi, onarma girişiminde olup telafi etmeye ve yapılan girişimleri kabul etme becerisi göstermesi gerekir. Burada etkiyi ve onarma girişimlerini kabul etmek de oldukça önemli. Çiftlerin tartışma anında kendini sakinleştirme ve uzlaşma becerisi kazanmaları da son derece önemlidir.
Bu aşamada birbirlerinin hayallerini, temel değerlerini, inançlarını, geçmiş öykülerini bilen çiftler, yani diyaloğu sürdürebilen çiftler, partnerlerinin hayallerini gerçekleştirmek için de ellerinden geleni yapmaktadırlar. Güçlü ilişkilerde görülen bu özelliği geliştirmek için çiftlerin soru listeleri eşliğinde karşılıklı konuşmalarını sağlayarak, ilişkilerini güçlendirmeleri beklenir.
ORTAK BİR HAYALDE UZLAŞABİLMEK...
Eğer hayatın akışında hayallerin farkındalığı sağlanamamışsa çiftlerin hem kendi hayalleri hem de partnerinin hayallerini öğrenme konusunda bir farkındalık oluşmaz ve zamanla ilişki tatminsiz bir hal almaya başlar. Aslında biz farkında olmasak da hemen hemen her birimizi sabah yataktan kaldıran, bizi motive eden gelecek hayallerimiz vardır. Hiç birimizin amacı eşimizin gelecek hayallerini yıkmak değildir. Ancak farkında olmadan bazen kendi hayallerimizin peşinden koşarken de eşimizin hayallerine zarar verebiliyoruz. Eğer gelecekte eşiniz ile birlikte olmayı hayal ediyorsanız sizin zihninizdeki gelecek resminde eşiniz de var demektir. Öte yandan, onun zihninde bambaşka bir resim olabilir. Bu aşamada bu hayalleri ortaya koymak, uzlaşmak yani hayellerimizi de ortak bir zemine oturtmak gerecektir.
Ortak anlam yaratma, Gottman yaklaşımında güçlü ilişki evinin çatısını oluşturmaktadır.
Her ilişki aslında iki farklı kültürün birleşimidir bir bakıma. Farklı ailelerden gelmiş, ekonomik, sosyal olarak farklı yaşantılar… Eğitim farklılıkları, dil, din, inanç, yaşantı farklılıkları evliliklerde ortak bir anlam yaratmada önemli faktörlerdir ve kimi zaman çatışmaların zemini kimi zamansa ilişkide anlam zenginliği oluşturan durumlardır. Başarılı ilişkilerde ortak yaratılan ve paylaşılan zengin bir anlamlar sistemi ortaya çıkar. Bu aşama da çiftlerin hayata dair beklentileri, bu ilişkiden bekledikleri, rolleri, değerleri, sembolleri ve anlamları açısından ortaklaşmayı sağladıkları bir alandır. İlişkinin ortak olarak kurulması, her iki kişinin de beklentilerini karşılar şekilde ritüeller, roller, anlamlar oluşturulması ve sorumlulukların alınması oldukça önemlidir.
Güçlü ilişkiler kurma yolunda yardımcı olacak bu öneriler ışığında herkese sağlıklı, keyifli ve mutlu ilişkiler sürdürmelerini dilerim.
@hafireuzunkayaofficial
Yine çok etkili ve çözüm odaklı bir yazı olmuş.