Herkese Merhaba,
John ve Julie Gottman, uzun yıllar süren araştırmaları sonucu güçlü ve mutlu bir ilişkinin temel özelliklerini “Güçlü İlişki Evi” teorisiyle anlatırlar. Güçlü İlişki Evi teorisi her ilişkinin ihtiyaç duyduğu temel alanlar üzerinden şekillenir. Bu temel alanlar 2 sütun ve 7 basamaktan oluşur. İlişkinin önce ana sütunları güçlendirilir sonrasında sırayla basamaklar inşa edilir.
Güçlü İlişki Evinin güven ve bağlılık olarak tanımladığımız iki ana sütunu güçlü ilişkinin dayanağını oluştururlar. Güven hissi, kişinin eşinin her iki tarafın ve ilişkinin yararına davranacağına olan güvenidir. “Eşim beni ve ilişkimizi düşünür, sorumluluklarının bilincindedir ve her ne olursa olsun eşim benim yanımdadır” bilgisine ve inancına sahip olmaktır. Bağlılık ise, çiftin ilişkilerinde uzun süreli bir yol arkadaşlığını birlikte geçireceklerine olan inançlarıdır.
İÇ DÜNYASINI TANIMAYA ÇALIŞIN
Güçlü ilişki evi oluşturmanın ilk basamağı, 'Sevgi Haritaları' oluşturmaktan geçer. Çiftlerin birbirilerini tanımak için sorular sormaları keşfin ilk adımını oluşturur. Sonrasında güven içinde kendi iç dünyalarını birbirlerine açmaları ve bu bilgileri güncellemeleriyle de ilişkinin şekillenmesi sağlanır. Bu şekilde çiftler birbirlerinin duygularını keşfetmeye, hayallerini öğrenmeye, beklentilerini ve üzüntülerini, istek, ihtiyaç ve beklentilerini anlama yolunu birbirlerine açmış olurlar.
Yeni bir ilişkideyken karşımızdaki insanın ruh dünyası bilinmezliklerle dolu bir orman gibi görünür. Eğer elimizde bu ormandaki içme suyu, barınma ve ormanı detaylı gösterebilecek bir harita varsa bu ormanı keşfetmek heyecanlı ve çok da etkileyici olacaktır. Aksi takdirde ormanda kaybolmak, aradığını bir türlü bulamamak bizi dehşete düşürür. Yaşadığımız korku ve dehşet etrafımızdaki güzellikleri de görmemizi engeller.
İLİŞKİNİN TEMELİ SAĞLAM OLUR
Sevgi haritaları da partnerimizi tanımanın en iyi yollarından biridir. Çiftler birbirini ne kadar iyi tanırsa ilişkinin temeli o kadar sağlam olacaktır. Biz bu aşamada ilişki içerisinde mümkün olduğunca fazla, açık uçlu soru sorulmasını öneriyoruz. Eşinizin güncel hayatı, dostları, düşmanları, rakipleri, geçmiş travmaları, önemsediği zaferleri ve yenilgileri gibi pek çok konuda bilgi sahibi olmak ve bilgileri güncel tutmak haritayı daha iyi bilmenize olanak tanıyacaktır. Sevgi haritaları sağlam olduğunda insanların birbirleri ile temas edebilmeleri, birbirlerini mutlu edebilmeleri ve istemeden birbirlerinin canını yakmaktan kaçınmaları ve bilmedikleri bir ormana girmemeleri mümkün olur.
İşte partnerinize yöneltebileceğiniz bazı açık uçlu sorular:
- Partnerinizin en güvendiği destekçisi kimdir? (Sizden başka)
- Partneriniz boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanır?
- Partnerinizin en sevdiği hafta sonu aktiviteleri nelerdir?
- Partnerinizin en iyi çocukluk arkadaşı kimdir?
- Partnerinizin en büyük rakiplerinden ya da düşmanlarından birinin adını söyleyin.
- Partneriniz için en ideal iş ne olurdu?
- Partnerinizin en büyük korkusu nedir?
Bu gibi sosyal, kültürel, iş hayatı, hobi ve fobileri, duygusal özellikleri, sevdikleri, hoşlandıkları, beğendikleri; sevmedikleri, nefret ettikleri, korktukları aklınıza gelen her açık uçlu soruyu yönelterek onu çok daha yakından tanımış olursunuz.
BEĞENİ PAYLAŞILMAZSA ELEŞTİRİ ARTAR
İkinci basamak, ilgi ve beğenileri paylaşmaktır ve bu, 'Sevildiğimi biliyorum' demenin en güzel halidir. Güçlü ilişki evimizin ikinci katı çiftlerin birbirlerine olan sevgi, saygı, beğeni ve ilgilerini ifade etmeleri ve bunu partnerlerine net olarak hissettirmeleri ile ilgilidir. İlişkilerin ayakta durabilmesi için ihtiyaç duydukları temel besin, sevildiğini hissetmektir.
‘Seni seviyorum’ diyebilmekte dahi zorlanan ilişkilerde, ilgi ve beğeniyi ifade etmek de bir o kadar zordur. Dolayısıyla bu kültürün hakim olduğu ilişkilerde çiftler kendilerini yalnız, önemsiz, etkisiz, değersiz ve sevilmeyen bireyler olarak hissettikleri görülür. Çünkü ilgi ve beğeninin paylaşılmadığı ilişkilerde; takdir yerine eleştiri ve aşağılama kültürü yaygındır. Bu kültürün yayılmasının sebebi de aslında ilişkide yaşanan mutsuzluklardır. Karşılıklı olarak ilgi ve beğeninin ifade edilmesi ise, ilişkilerin yeniden güçlenmesini, iyileşmesini ve mutlu bir şekilde yola devam etmesini sağlamada son derece önemli bir etkendir.
Çift terapisi sürecinde yer alan çalışmalar sayesinde, çiftlerin olumlu paylaşımlarının yoğun olduğu bir kültür yaratmalarını sağlamaktayız.
ARADAKİ BAĞ GÜÇLENİR
Karşılıklı takdir ve iltifat, birbirine bedensel ve ruhsal dokunma, ilgiyi paylaşma sağlandığında romantik ilişkiler güçlenmekte, çiftler daha emin adımlarla yola devam edebilmektedir. Çiftlerin karşılıklı olarak ilgi ve beğenilerini ifade etmeleriyle olumlu düşünceler olumlu hislere ve davranışlara dönüşür. Şikayetlerin ilişkide baskınlık oluşturmasının önüne geçilir ve aradaki bağ güçlenir. Hataları taramak yerine doğru yapılanları taramak teşvik edilir; böylece ilişkide takdir, şefkat, saygı kültürü geliştirilir.
Bu aşama ilişkileri güçlendiren önemli bir bağlayıcı olma özelliği taşıyan ve birbirine yönelmenin en kapsayıcı şeklini taşır. İlişkilerde, çiftlerin birbirleriyle bağ kurmaya çalıştıkları, bağ kurmak için girişimde bulundukları küçük anlar her zaman vardır. Güçlü ilişkilerde partnerler bu girişimlere olumlu bir karşılık vererek bağ kurma girişimine cevap vermiş olurlar. Yönelmenin olmadığı çiftlerde, bu girişim karşılıksız kalırken (diğer partner o sırada yapmakta olduğu şeyi yapmaya devam eder, girişimde bulunan duyulmamış olur), karşı yönelmenin olduğu bir çiftte girişim olumsuz karşılanır. Bu küçük anlarda yaşanan bağ kurma girişimlerine verilen yanıtlar, çiftin mutlu bir şekilde yola devam edip etmeyeceğini ya da ilişkinin ayrılığa gidip gitmeyeceğini yorumlamada önemli bir göstergedir. Dolayısıyla yolunda gitmeyen bir ilişkide bu döngüleri de ele aldığımızdan emin olmalıyız.
Devamı haftaya...
@hafireuzunkayaofficial
Yeni yazınız için teşekkürler, bekliyor olacağım yine. Severek takip ediyorum